FORUM YÖRÜK ALEMİ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Similar topics
    Arama
     
     

    Sonuç :
     


    Rechercher çıkıntı araştırma

    En son konular
    » Mızmar gitmek
    TÜRKÜLER VE HİKAYELERİ EmptySalı Tem. 21, 2020 10:35 am tarafından dutluca-bilecik

    » Eviciklenmek
    TÜRKÜLER VE HİKAYELERİ EmptySalı Tem. 21, 2020 10:29 am tarafından dutluca-bilecik

    » Evtenlemek
    TÜRKÜLER VE HİKAYELERİ EmptySalı Tem. 21, 2020 10:21 am tarafından dutluca-bilecik

    » Songurlamak
    TÜRKÜLER VE HİKAYELERİ EmptySalı Tem. 21, 2020 10:14 am tarafından dutluca-bilecik

    » hunna
    TÜRKÜLER VE HİKAYELERİ EmptySalı Haz. 18, 2019 3:29 pm tarafından dutluca-bilecik

    » Özene bezene
    TÜRKÜLER VE HİKAYELERİ EmptySalı Haz. 18, 2019 3:08 pm tarafından dutluca-bilecik

    » Bele bağlanan kuşak
    TÜRKÜLER VE HİKAYELERİ EmptyÇarş. Haz. 12, 2019 11:33 am tarafından dutluca-bilecik

    » ÜNLEYİVER
    TÜRKÜLER VE HİKAYELERİ EmptyÇarş. Haz. 12, 2019 11:29 am tarafından dutluca-bilecik

    » Yörüklerin yaşadığı yerler gibi ufku açıktır.
    TÜRKÜLER VE HİKAYELERİ EmptyÇarş. Haz. 12, 2019 11:10 am tarafından dutluca-bilecik

    Mayıs 2024
    PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
      12345
    6789101112
    13141516171819
    20212223242526
    2728293031  

    Takvim Takvim

    Sayaç
    Website counter
    Dost Siteler
    www.yoruklerobasi.com
    http://www.forumyoruk.com


    ****** Diyor ki

    A


    TÜRKÜLER VE HİKAYELERİ

    +5
    Tahsin
    Hakkhan
    dutluca-bilecik
    İbrahim ÖNDER
    Halil Erol
    9 posters

    Aşağa gitmek

    TÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Empty TÜRKÜLER VE HİKAYELERİ

    Mesaj tarafından Halil Erol Cuma Ağus. 22, 2008 12:44 am

    ORMANCI TÜRKÜSÜ



    Çıktım Belen kahvesine baktım ovaya
    Bay Mustafa çağırdıTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg dam oynamayaTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg
    Ormancı da gelir gelmezTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg yıkar masayıTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg
    Söz dinlemez OrmancıTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg çekmiş kafayı
    Aman OrmancıTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg canım Ormancı
    Köyümüze bıraktın yoktan bir acı

    Gevenes' in ortasındaTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg değirmen dönerTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg
    Değirmenin sularıTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg dağından inerTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg
    Ormancı'ya atılan kurşunTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg Tevfik' e dönerTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg
    Tevfik' in feryatlarıTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg yürekler delerTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg
    Aman OrmancıTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg canım Ormancı
    Köyümüze bıraktın yoktan bir acı

    Gevenes' in suları hoştur içmeyeTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg
    Üstünde köprüsü varTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg gelip geçmeyeTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg
    Tevfik' imi vurdularTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg hiç mi hiç yereTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg
    Yazık ettin OrmancıTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg köyün iki gencine
    Aman OrmancıTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg canım Ormancı
    Köyümüze bıraktın yoktan bir acı

    *Derlemeyi yapan Kemal Erdinç.

    1-Cumhuriyet Üniversitesi Türk Dili Okutmanı


    Hikayesi:Muğla'nın Yatağan ilçesine bağlı Gevenes köyünde Mustafa Şahbudak adın daTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg 1922 yılında bir efe doğar. Babası ağadırTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg dolayısıyla Mustafa da bir ağa çocuğudur. Mustafa hiddetli bir kişiliğe sahiptir. Köy Muhtarı Tevfik Cezayirli en yakın canciğer arkadaşıdır. Herke bu ikilinin arkadaşlığına gıpta ile bakar Neredeyse her akşam köy kahvesinde bu iki arkadaş dama maçı düzenlerler iddialı ve dostça yapılan bu karşılaşmalarTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg kahvedekiler tarafından ilgi ile izlenir. Çünkü bu olayların mükafatınıTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg izleyiciler almaktadır. 1946 yılıTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg Temmuz ayının sıcak bir gününde bu arkadaşlığa kan damlarTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg öfke seli karışır. Uğursu hadise cezaevinde sonuçlanarakTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg elli beş yıldır söylenegelen bir drama dönüşür.

    Sıcak bir temmuz günü Mustafa ŞahbudakTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg her zamanki gibi yine köy kahvesi ne gider. O sırada kahveye Muhtar Tevfik Cezayirli'yi görmeğeTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg Yatağan ilçe Milli Eğitim Müfettişi ile tahsildar gelmiştir. Muhtar olmadığı için misafirleri her zaman olduğu gibiTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg Mustafa Şahbudak ağırlama görevini üstlenir. İki misafiri alıp yemeğe götürür. Döndüklerinde Muhtar'ı kendilerini bekler görürler. O gün iki misafirden izin isteyipTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg yine dama tahtasının başına otururlar. Oyunun yarısında orman memuruTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg Mehmet İnTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg çıkagelir. MehmetTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg sarhoştur. Bir gün önceTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg komşu olan Çiftlik köyünde yangın olmuştur. 1946 seçimlerinin evrakları Yatağan'a gönderilecektir. Seçim evrakını Yatağan'aTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg köy bekçisinin götürmesi zorunludur. Ormancı iseTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg yangın evrakının bir an önce ilçeye götürülmesi içinTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg bekçiyi Muhtar'dan ister. Muhtar:
    -OlmazTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg daha acil olan seçim sonuçlarının ulaştırılması gerekiyor. Bekçiyi gönderemem der. Bunun üzerine Ormancı ile Muhtar arasındaTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg bir tartışma başlar. Muhtar en sonunda:
    -Ayıp ediyorsun MehmetTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg bize müsaade etTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg der.

    Ormancı kahveye girip tekrar geri dönerTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg gelir. Dama masasını bir yumrukta darmadağın eder. Mustafa ŞahbudakTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg bu davranışa tahammül edemez ve Ormancı'ya bir tokat atar. Olayın büyüyeceğini anlayan köylülerTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg adamı alıp sakinleşmesi için kahvenin arka tarafına götürürler. Ormancı oradan bağırarak küfürler savurmaktadır. Küfürler Mustafa Şahbudak'ın tahammül sınırını daha da zorlar. Yerinden kalkarTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg Ormancı'nın üzerine yürür. Ormancı Mehmet'inTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg kamasını çıkarıp Mustafa Şahbudak'ın sol kolunun pazısından yaralar. O zamanTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg Mustafa Şahbudak Ormancıyı korkutmak içinTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg belindeki tabancayı çıkarırTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg yere doğru ateş eder. İşte ne olursaTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg o an olur!

    MuhtarTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg Ormancı'nın ikinci kez kama vurmaması için elini tutar. FakatTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg Mustafa Bey tetiği çoktan çekmiştir... Ormancı bunun üzerine kaçmaya başlar. Mustafa Şahbudak kaçmasın diyeTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg bir el daha ateş eder. Bu ateş de öldürmek için değilTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg kaçmasına engel olmak içindir. ikinci atış üzerine Mehmet inTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg yere düşer.

    Arka cebinde tabaka olduğu içinTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg ona hiç bir şey olmaz. Bu arada ne yazık kiTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg Mustafa ŞahbudakTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg kaza kurşunu ile dostu Tevfik'i vurur. O günlerin imkansızlıkları içerisinde Tevfik'iTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg tahta bir sal üzerinde Muğla devlet hastahanesine götürürler. TevfikTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg çok kan kaybetmektedir. MustafaTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg Doktor Veli Bey'e:

    Babamın selamı varTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg bu adamı iyileştir. der.
    Veli Bey:
    -O ölecekTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg önce senin kolunu saralım. der. O sırada Tevfik eliyle işaret edip Mustafa'yı yanına çağırarak:
    -Ben ölüyorum hakkını helal et. der.
    Mustafa:
    -HayırTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg sen ölmeyeceksin! derken ağlamaya başlar. Aslında orada herkes efelerin ağlamadığını bilir. Ancak MustafaTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg arkadaşının bu durumuna dayanamamıştır.
    Gerçekten de biraz sonra TevfikTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg hayata gözlerini kapar. MustafaTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg en yakın arkadaşını öldürdüğü için polise teslim olurTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg Bu olay üzerine dört yıl ceza yer. Ceza. evindeyken her gece Tevfik rüyasına girer. Ancak Ormancı'ya kini gittikçe artar. Bu acı olaydan sonra köyde kalamayacağını anlayan OrmancıTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg tayin ister.
    Kavaklıdere Orman Müdürlüğüne atanır. Aslen Marmarislidir. Emekliliğinden sonra oraya yerleşir. Doksanlı yılların başındaTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg kendi memleketi olan Marmaris'te ölür.

    Mustafa Şahbudak cezaevinden çıktıktan sonraTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg anılarla dolu o köyde yaşayamayacağını anlayıpTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg Muğla merkeze yerleşir.

    Çok sevdiğiTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg günlerini birlikte geçirdiği arkadaşını Muhtar Tevfik Cezayirli'yi tek
    kurşunla öldürdüğünde arkada yirmi beş yaşında bir eş ve üç çocuk bırakır. Muhtar'ın eşi PembeTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg bu acıya dayanamayınca birkaç yıl sonra aklı dengesini yitirir. Oğlanın biri İzmir'e yerleşir. Diğer oğlanla kızTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg köyde evlenirler ve hayatlarını orada sürdürmeye devam etmekteler.

    Yıllardır her şeyi unutmaya çalışan Mustafa'ya bir gün arkadaşlarıTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg Tahir Usta adında bir değirmenciden bahsederler. Bu değirmenciTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg annesinin akrabasıdır. Değirmenci Tahir Usta aynı zamanda türkü de bestelemektedir. İşte Gevenes köyünde yaşanan bu acı olay da bu kişi tarafından bestelenmiştir. Düğünlerde okunanTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg herkesin diline düşen türkü ''Ormancıdır.'' Bir günTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg radyodan duyduğu bu türkü ile unutmak istediği olaylarıTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg tekrar yaşar gibi olur. Radyoyu kapatırTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg bu türküden çok incinmiştir.

    Ormancı türküde Ormancı adı ileTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg Mustafa Şahbudak ise ''Bay Mustafa" adı ile yer almıştır.

    Ormancı Mehmet'in bir anlık sarhoşluğunun musibetiniTÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Virg yıllarca pişmanlık
    duyarak ve memleketinde barınamayarak ödedi demek yanlış olur.
    Çünkü o türkü yaşadığı müddetçe kötü adam olarak anılacaktır ve tarihe öyle geçecektir.*

    TÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Capture12pz
    TÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Ciktim213sl
    TÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Ciktim310rc
    TÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Ciktim412ki
    Halil Erol
    Halil Erol

    Erkek Mesaj Sayısı : 509
    Yaş : 61
    Nerden : Bergama/İzmir
    Kayıt tarihi : 27/07/08

    Sayfa başına dön Aşağa gitmek

    TÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Empty KERİMOĞLU ZEYBEĞİ'NİN HİKAYESİ

    Mesaj tarafından Halil Erol Salı Ekim 14, 2008 12:32 pm

    Pisi'de küçük bir evde, bir anne ve iki oğlu kendi hallerinde yaşarmış. Babalarını küçük yaşta kaybetmenin ezikliğini, annelerinin dul olmasının getirdiği sorunları, tütüncülük denilen o en meşekkatli ziraatçilik türünü, yokluğu ve çevre baskısını en derinden yaşarlarmış. Anne Hatice oğulları büyüdükçe onlara söz geçiremez olmuş, ne yapacağını şaşırmış. Ağabey Kerimoğlu Hüseyin (ölmüş babasının adı Kerim'miş) arasıra güzlü tütün alım satımı yaparmış. Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde devletin dış borçları nedeniyle Avrupa devletleri tütün üretiminden elde edilecek vergi gelirlerini müsadere altına almışlar, Tütün Rejisi denilen bu sistemde Reji bir yandan ülke kaynaklarının bu şekilde gaspını sağlarken, bir yandan da tekel konumlu alıcı sıfatıyla tütün üreticisini ezermiş. Reji'den başka yere tütün satmak yasakmış. Reji istediği fiyatı verir, ödemeyi de istediği zaman yaparmış. Arkasında devletin yabancı ülkelerle akdettiği anlaşmalar olunca da, hükmü ve varlığı kanun koruması altında, kolluk kuvvetleri de emrindeymiş. Reji'ye birazcık karşı gelen, Reji aleyhinde birazcık konuşan, dayağı yer otururmuş. Ağabey Hüseyin en çok karşı gelenlerden ve en çok konuşanlardan olduğundan devamlı hapis yatar dururmuş. Böyle bir ortamda halkın tek gelir kaynağı kaçakçılıkmış. Kaçakçılık denilen de kendi tütününü kendi istediğine satmakmış.
    1889’da gösterirken küçük kardeş Eyüp (Kerimoğlu)’da 17 yaşlarına gelmiş. O da delikanlılığın verdiği ateşle bu düzene ve sisteme isyan edenlerdenmiş. Ağabeyi Hüseyin hapse girdikçe Eyüp de hiddetlenir, daha da isyankar olurmuş.
    Günlerden bir gün, Pisi'ye yakın bir köyde arkadaşları ile düğüne gitmişler. İlerleyen saatlerde Kerimoğlu Eyüp arkadaşları ile zeybek oyununa kalkmışlar. Bunun üzerine Muğlalı zenginlerin Pisi ovasındaki arazilerinin kahyalığını yaptığı için Pisi muhtarı olan İzzet Ağa gençlere; “Utanmadınız mı bunca büyüklerin önünde oyuna kalkmaya. Ne zaman adet oldu büyüklerden izin almadan oyuna kalkmak” demiş ve küfürle devam etmiş. Zira büyüğünden izin almadan zeybek oynamaya kalkmak hakaret sayılırmış. Muhtarın karşı hakaretleri üzerine taraflar arasında tartışma çıkmış. Kerimoğlu Eyüp tartışma esnasında belinden çıkardığı bindirme tabancası ile muhtarı öldürmek için ateş etmiş. Ancak muhtar aniden kendini yana atınca sadece kolundan yaralanmış. Düğün yerinde bulunan muhtarın adamları Eyüp’e vurmaya başlamışlar ve onu çok fena hırpalamışlar. Bir ara bir fırsat bulan Eyüp ellerinden kurtulmuş ve evine sığınmış.
    Çok geçmeden kolluk kuveetleri Eyüp'ün evini kuşatmış ve Eyüp dağlara doğru kaçarken çıkan çatışmada Eyüp’ün silahından çıkan bir mermi ile bir zaptiye ölmüş. Kerimoğlu Eyüp hiç yoktan bir katil olmuş. Zaptiyeler uzun süre dağda Eyüp'ün izini sürmüşler ama bulamamışlar. 19 yaşındaki bu zeki ve çevik genci ele geçiremezler. Ve nihayet Milas ’ta kaçakçı yakalamakla ünlenmiş “Kör Arap” lakaplı İsmail Çavuş’a haber salarlar.
    Kör Arap, daha öncae girdiği bir çatışmada gözünün birini kaybettiğinden ve çok esmer tenli olması sebebi ile bu lakap ile anılırmış. Çok acımasız ve çok keskin nişancıymış. Kerimoğlu eyüp, ağabeyi hüseyin ve koca oğlan(goca gavak)lakaplı adamıyla, eyüp'ün sözlüsü olan sarı sultan'ın evine(sarı sultan, ibiş ibrahimin torunu. ve mısafir olunan ev de ibişoğlu ibrahim'in) misafir olurlar. İbişoğlu İbrahim torunu sarı sultanı yerkesikten başkasına vermek istemektedir. İbiş ibrahim, torununu ikna edemediğinden, eyüp'ü öldürtmek için yerkesik'teki kişilerle plan kurarlar. Plan; eyüp'ü kör arap'a gammazlayarak pusu kurdurarak öldürtmek.
    1901'in çok güzel bir bahar günüymüş. Öğledensonra dört sularında, pırıl pırıl güneşli bir hava, çamların arasında dolaşan hafif bir meltem, Eyüp'ü tedbirsiz kılmış olacak ki, geceleri dağlarda kaçak dolaşıp, gündüz olunca vardığı İbişoğlu’nun kulübesinde çok derin bir uykuya yatmış. Pencere ve kapının açıldığını farketmemiş. Uyuyan insanı yılan sokmazmış ama yılanın yapmadığını Kör Arap yapmış o sokmuş. Mışıl, mışıl uyuyan Eyüp'e hiç acımadan ve uyandırmadan, canına kıyıvermiş.
    Eyüp'ün ölümünden sonra annesi Hatice kahrına fazla dayanamamış, o da çok geçmeden ölmüş. Ağabey Hüseyin önce Yerkesik’e yerleşmiş, çok geçmeden orayı da terk etmiş, nereye gittiğini hiç bilen olmamış.
    Ama gün gelecek “Reji” de tarihe karışacaktı. Daha da önemlisi, Eyüp, yöre insanları için kaderine razı olmamanın, her ne olursa olsun direnmenin sembolü oldu. Pisi'nin ve Yerkesik'in de bir kahramanı vardı artık: 19 yaşında, mükafat için kalleşçe vurulan “Kerimoğlu Eyüp”. Halk, kendi kahramanı için, Reji'nin ayakçısı Kör Arap'ı inceden tiye alan türküsünü yakmıştı bile Bugünlerde Yerkesik Belediyesi'nin katkılarıyla,'kerimoğlu Eyüpün kalleşçe öldürüldüğü ev restore edilmiştir. sözleri

    Haydülen de ülen de,
    Karadağların sandalı da, sandalı.
    Al ganlara boyanmış,
    Kerimoğlunun her yanı da her yanı.


    Öf aman da aman da
    Şu dağlarda keklik kalmadı.
    Oyna len de koca Arabım sen oyna,
    Senden başka yiğit (!) kalmadı.


    Öf ülen de aman da
    Yerkesikinen şu pisinin arası
    Nerelerde bozulmuş
    Kerimoğluylan körarabın arası

    Öf aman da öf aman
    Eyüp efem gitti gitti bulunmaz
    Elleme Körarabım elleme
    Uykularda adam vurulmaz


    En son Eryiğit tarafından Perş. Ekim 23, 2008 11:12 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
    Halil Erol
    Halil Erol

    Erkek Mesaj Sayısı : 509
    Yaş : 61
    Nerden : Bergama/İzmir
    Kayıt tarihi : 27/07/08

    Sayfa başına dön Aşağa gitmek

    TÜRKÜLER VE HİKAYELERİ Empty KERİMOĞLU ZEYBEĞİ VİDEOSU

    Mesaj tarafından Halil Erol Salı Ekim 14, 2008 12:35 pm