Arama
En son konular
Mayıs 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | ||
6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 |
13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 |
20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 |
27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
En iyi yollayıcılar
İbrahim ÖNDER | ||||
Halil Erol | ||||
dutluca-bilecik | ||||
Hakkhan | ||||
Alper Turan Tekeli | ||||
Murat | ||||
Tahsin | ||||
adalı | ||||
0guzbeyi | ||||
ısparta35 |
****** Diyor ki
A
İçoğlanı
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
İçoğlanı
İçoğlanı
Saray hizmetine alınıp, devlet hizmetleri için
yetiştirilen devşirmelere verilen ad.
Osmanlı İmparatorluğu'nda
ilk defa içoğlanı yetiştirilmesine, Yıldırım Bayezid döneminde (1389-1402)
başlandı. Fatih Sultan Mehmed devrinde (1451-1481) ise, içoğlanı yetiştirilmesi
usulü, belirli bir sisteme kavuşturuldu. Buna göre, İstanbul’a getirilen
devşirmeler, Arz Odasında tek tek padişaha gösterilir, içlerinden zeki,
becerikli ve yakışıklı olanlar, içoğlanı adayı olarak, İskender Çelebi, Edirne,
İbrahim Paşa ve Galata saraylarındaki Enderun mekteplerine ayrılırlardı.
Bunlardan başka, Bosna’dan devşirilen ve potur oğlanları denilen
Müslüman Boşnak çocukları da, saray için alınırlardı. Ortalama 400 kişiden
meydana gelen içoğlanı adayları, dört ayrı koğuşta, altı yıllık bir eğitim ve
terbiyeye tâbi tutulurlardı. Buna göre, birinci koğuşta dil ve gramer, İslâmî
edep ve terbiye; ikinci koğuşta askerî eğitim, binicilik, ok atmak, mızrak
kullanmak, cirit vs. oynamak; üçüncü koğuşta hizmet ve sanat dersleri, yalnızca
40 kişinin alındığı dördüncü koğuşta ise, padişahın özel hizmetleriyle ilgili
olarak, kâtiplik, kâhyalık, berberlik, terzilik gibi meslekleri öğrenirlerdi.
Edirne, Galata ve İbrahim Paşa saraylarında tahsil ve terbiye
gördükten sonra, kabiliyet gösterenler, çıkmalarda ya asker olarak, kapıkulu
süvari ocaklarına geçerler, yahut Yeni Saray’daki (Topkapı Sarayı) Enderûn-ı
hümâyûna alınırlardı.
İçoğlanların, oda denilen koğuşları muntazamdı.
Yiyecekleri boldu. Her oda efradının, isim ve künyesiyle yevmiyeleri miktarını
gösteren maaş defterleri vardı. Maaşları, diğer ulûfeler gibi üç ayda bir
verilirdi. Elbise, ayakkabı vs. ihtiyaçları, hep saray tarafından temin
edilirdi. Pek sıkı bir inzibat ve kontrol altında yetiştirilen bu çocuklar, tam
bir itaat ve terbiyeye sahiptiler. Bazı yabancı tarihçiler, “içoğlanı” tabirine
bakarak, bunların uygun olmayan işlerde kullanıldıklarını yazmışlardır. İslâm ve
Osmanlı düşmanı bazı romancılar da, bu yanlış bilgilere, hayal mahsullerini de
katarak, padişahlara çirkin iftiralarda bulunmaktadırlar. Oysa, burada oğlan
tabiri, delikanlı yahut ona yakın erkek demek olup, bunların yetişmelerinin
İslâmiyet'e uygunluğu ve hangi hizmetlerde kullanıldıkları, teşkilâtlarında açık
olarak görülmektedir. Nitekim, içoğlanları içinden, 16. ve 17. yüzyıllarda,
büyük sanatkârlar ve devlet adamları yetişti. Enderûn-ı hümâyûndaki eski
görevlerin yerini modern müesseselerin alması ve devşirme sisteminin bozulması
sebebiyle önemini kaybeden içoğlanı uygulaması, 1833’te ortadan kalktı.
Saray hizmetine alınıp, devlet hizmetleri için
yetiştirilen devşirmelere verilen ad.
Osmanlı İmparatorluğu'nda
ilk defa içoğlanı yetiştirilmesine, Yıldırım Bayezid döneminde (1389-1402)
başlandı. Fatih Sultan Mehmed devrinde (1451-1481) ise, içoğlanı yetiştirilmesi
usulü, belirli bir sisteme kavuşturuldu. Buna göre, İstanbul’a getirilen
devşirmeler, Arz Odasında tek tek padişaha gösterilir, içlerinden zeki,
becerikli ve yakışıklı olanlar, içoğlanı adayı olarak, İskender Çelebi, Edirne,
İbrahim Paşa ve Galata saraylarındaki Enderun mekteplerine ayrılırlardı.
Bunlardan başka, Bosna’dan devşirilen ve potur oğlanları denilen
Müslüman Boşnak çocukları da, saray için alınırlardı. Ortalama 400 kişiden
meydana gelen içoğlanı adayları, dört ayrı koğuşta, altı yıllık bir eğitim ve
terbiyeye tâbi tutulurlardı. Buna göre, birinci koğuşta dil ve gramer, İslâmî
edep ve terbiye; ikinci koğuşta askerî eğitim, binicilik, ok atmak, mızrak
kullanmak, cirit vs. oynamak; üçüncü koğuşta hizmet ve sanat dersleri, yalnızca
40 kişinin alındığı dördüncü koğuşta ise, padişahın özel hizmetleriyle ilgili
olarak, kâtiplik, kâhyalık, berberlik, terzilik gibi meslekleri öğrenirlerdi.
Edirne, Galata ve İbrahim Paşa saraylarında tahsil ve terbiye
gördükten sonra, kabiliyet gösterenler, çıkmalarda ya asker olarak, kapıkulu
süvari ocaklarına geçerler, yahut Yeni Saray’daki (Topkapı Sarayı) Enderûn-ı
hümâyûna alınırlardı.
İçoğlanların, oda denilen koğuşları muntazamdı.
Yiyecekleri boldu. Her oda efradının, isim ve künyesiyle yevmiyeleri miktarını
gösteren maaş defterleri vardı. Maaşları, diğer ulûfeler gibi üç ayda bir
verilirdi. Elbise, ayakkabı vs. ihtiyaçları, hep saray tarafından temin
edilirdi. Pek sıkı bir inzibat ve kontrol altında yetiştirilen bu çocuklar, tam
bir itaat ve terbiyeye sahiptiler. Bazı yabancı tarihçiler, “içoğlanı” tabirine
bakarak, bunların uygun olmayan işlerde kullanıldıklarını yazmışlardır. İslâm ve
Osmanlı düşmanı bazı romancılar da, bu yanlış bilgilere, hayal mahsullerini de
katarak, padişahlara çirkin iftiralarda bulunmaktadırlar. Oysa, burada oğlan
tabiri, delikanlı yahut ona yakın erkek demek olup, bunların yetişmelerinin
İslâmiyet'e uygunluğu ve hangi hizmetlerde kullanıldıkları, teşkilâtlarında açık
olarak görülmektedir. Nitekim, içoğlanları içinden, 16. ve 17. yüzyıllarda,
büyük sanatkârlar ve devlet adamları yetişti. Enderûn-ı hümâyûndaki eski
görevlerin yerini modern müesseselerin alması ve devşirme sisteminin bozulması
sebebiyle önemini kaybeden içoğlanı uygulaması, 1833’te ortadan kalktı.
Geri: İçoğlanı
Muhteşem yüzyıl dizisinde biraz da abartılan devşirme sistemi o günün şartlarında usulüne uygun muaazzam bir sistemdi.Osmanlının ihtiyaçları sağlanırken öz tabaa olan yörük ve türkmenler korunurken sonraki yüzyıllarda bu sistem tamamen türklerin aleyhine dönmüş 1700 ve 1800 lü yıllarda saray bu devşirme ve yeniçerilerin eline geçmiş sadrazam ve pad,şahların kellesini alacak kadar şımarmışlar.Sultan 2.Mahmut bunları kaldırarak devleti büyük bir beladan kurtarmıştır.
dutluca-bilecik- Moderatör - Bilecik Yörük Beyi
- Mesaj Sayısı : 509
Yaş : 63
Nerden : Bilecik
Kayıt tarihi : 23/09/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Salı Tem. 21, 2020 10:35 am tarafından dutluca-bilecik
» Eviciklenmek
Salı Tem. 21, 2020 10:29 am tarafından dutluca-bilecik
» Evtenlemek
Salı Tem. 21, 2020 10:21 am tarafından dutluca-bilecik
» Songurlamak
Salı Tem. 21, 2020 10:14 am tarafından dutluca-bilecik
» hunna
Salı Haz. 18, 2019 3:29 pm tarafından dutluca-bilecik
» Özene bezene
Salı Haz. 18, 2019 3:08 pm tarafından dutluca-bilecik
» Bele bağlanan kuşak
Çarş. Haz. 12, 2019 11:33 am tarafından dutluca-bilecik
» ÜNLEYİVER
Çarş. Haz. 12, 2019 11:29 am tarafından dutluca-bilecik
» Yörüklerin yaşadığı yerler gibi ufku açıktır.
Çarş. Haz. 12, 2019 11:10 am tarafından dutluca-bilecik