Similar topics
Arama
En son konular
En iyi yollayıcılar
İbrahim ÖNDER | ||||
Halil Erol | ||||
dutluca-bilecik | ||||
Hakkhan | ||||
Alper Turan Tekeli | ||||
Murat | ||||
Tahsin | ||||
adalı | ||||
0guzbeyi | ||||
ısparta35 |
****** Diyor ki
A
İşte Devlet Adamı
3 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
İşte Devlet Adamı
******'ün başyaveri Salih Bozok anlatıyor :
>
> Baskumandan, dusmandan kurtardigi Izmir'de gecirecegi
> ilk geceyi yasiyordu.
>
> Mustafa Kemal Pasa İzmir'de ilk gecesini calisarak
> gecirdi. Zengin bir sofra
> hazirlandigi halde ufak tefekle karnini doyurdu ve gec
> vakitlere kadar
> calisti.
>
> Ertesi sabah erkenden uyandik.
> Hafif bir kahvaltidan sonra vilayet konagina gittik.
>
> Vali, Ingiliz konsolosu ile konusuyordu.
> Biz gelince vali ayaga kalkti ve konsolos ile Mustafa Kemal
> Pasa'yi
> tanistirdi. Konsolos iyi Turkce biliyordu.
>
> Pasa valiye sordu:
> -'Konu nedir ?'
>
> Vali anlatti:
> -'Sayin konsolos, ingiliz tebasi vatandaslarla rum ve
> ermeni azinligin guven
> altinda olup olmadigindan endiseleniyorlar. Ben
> kendilerine herkesin guven
> altinda oldugunu bildirdim'.
>
> Mustafa Kemal Pasa konsolosun Turkce bildigini biliyordu,
> buna ragmen
> kendisine valiyi muhatap aldi:
> - 'Ee, peki daha ne istiyormus ?'
>
> Bu soruya konsolos Turkce cevap verdi:
> -'Tebamiz icin hukumetinizden yazili teminat istiyorum
> !'
>
> Pasa:
> -'Ne yani, Yunanlilar zamaninda siz tebanizi daha
> emniyette mi goruyordunuz
> ?'
> Konsolos, kasilarak:
> -'Evet' dedi, 'Yunanlilar buradayken tebamizi
> daha emniyette goruyorduk.'
>
> -'Oyleyse buyrun, tebanizla birlikte Yunanistan'a
> gidin, efendim !'
>
> Konsolos sinirlenerek sesini yukseltti:
> -'Yani majestelerimin hukumetine savas mi aciyorsunuz
> ?'
>
> Pasa:
> -'Siz kiminle neyi konustugunuzu biliyor musunuz ? Ben
> Millet Meclisinin
> baskani ve Turk ordulari baskomutaniyim. Savas acmaya da
> baris yapmaya da
> tam yetkiliyim. Peki siz kimsiniz ?! Hukumetiniz adina
> savas ve baris
> gorusmeleri yapmaya yetkili misiniz ? Boyle bir yetkiniz
> varsa goruselim.
> Yoksa (eliyle kapiyi gosterdi) buyurunuz disariya, efendim
> !..'
>
> Konsolos, Mustafa Kemal Pasa'nin son sozleri uzerine
> sapsari kesildi ve tek
> bir kelime soylemeden kapidan cikti gitti.
>
> Mustafa Kemal Pasa, adamın arkasindan valiye dondu:
>
> -'Bunlara yuz vermeyin vali bey ! Bir donanma onunde
> pisacak, bir blof
> karsisinda yelkenleri suya indirecek bir devletcik
> saniyorlar bizi !
> Kustahlik derecesine bakin, bana 'savas mi aciyorsunuz
> ?' diye soruyor.
> Barut kokan bir odada adamin sordugu seye bak !.. Savas
> halinde degiliz
> sanki !'
>
> Birkac saat sonra, Ingiliz donanmasi komutani hukumet
> konaginin kapisindan
> girerek Mustafa Kemal Pasa'nin odasina yoneldi. Nazik
> fakat ofkeli bir hali
> vardi. Rusen Esref kendisine ne istedigini sordu.
>
> -'Baskomutan Mustafa Kemal Pasa ile gorusmek istiyorum
> !..'
>
> Birlikte odaya girdiler, kapi kapandi.
>
> Amiral:
> -'Cok guc kosullar altinda bir savas kazandiniz, sizi
> asker olarak
> ictenlikle kutlarim. Canakkale'deki basarinizi
> rastlantiya borclu
> olmadiginiz kanitlandi boylece. Buyuk bir askerle
> tanistigim icin memnunum.'
> diyerek ovguler yagdirmaya basladi.
>
> Pasa, bikkin bir ifadeyle:
> -'Bunlari gecin amiral. Cok isimiz var. Asil konuya
> gelin' dedi..
>
> Amiral bu tavir karsisinda bocalayarak konuya girdi:
> -'Izmir'de tebamiz ve sizin azinliklariniz
> ermeniler, rumlar var. Yeni
> askeri yonetim altinda bu insanlarin statusu nedir? Guvende
> midirler ?..'
>
> -'Hic kuskunuz olmasin amiral. Tebaniz ve azinliklar
> hukumetimizin korumasi
> altindadir. Suc islemeyenler, kendilerini guvende
> sayabilirler'
>
> -'Peki suc isleyenler ?'
>
> -'Suc isleyenler sayin amiral, muhtemelen sizin
> ulkenizde de oldugu gibi,
> adaletin huzuruna cikar. Suclu olanlar, cezalarini
> cekerler.'
>
> -'Fakat Pasa Hazretleri, fevkalade gunler gecirdik.
> Yunan ordusundan cesaret
> alan rumlar simariklik yapmis olabilir. Bugun bu insanlar
> yerli halkin
> dusmanligi ile yuz yuzedirler. Ermenilerin biliyorsunuz
> buyuk bir bolumu
> goce zorlandi ve onemli bir bolumu hayatlarini kaybetti. Bu
> ruh haliyle
> Yunan ordusu ile isbirligi yapmis, bazi Turklere zor gunler
> gecirtmis
> olabilirler. Bunlar, fevkalade gunlerin olaylaridir,
> bagislanmasi, hos
> gorulmesi gerekir. Eger bu kisiler halkin husumetine
> birakilacak olursa,
> butun dunya aleyhinize kiyameti koparir !...'
>
> Son cumleye kadar amirali sakince dinleyen Mustafa Kemal
> Pasa, 'dunyanin
> koparacagi gurultu' ile tehdit edilince amiralin sozunu
> kesti:
>
> -'Ustunluk pozunuzu derhal bir kenara koyunuz amiral!
> Milletleri tehdit
> etmekten de vazgeciniz. Ingiltere ve muttefiklerinin
> kiyamet koparip
> koparmayacagini dusunmem bile ! Bunlar memleketin dahili
> isleridir ve de
> sizin bu islere karismaniza musaade etmem. Majestelerinin
> devleti bizim
> azinliklarla ugrasmaktan vazgecsin. Kim ki bize saygi
> beslemez, bizden de
> saygi beklemeye hakki olmaz'
>
> Amiralin yuzu bembeyaz oldu:
>
> -'Ingiliz hukumetinin tebasini her yerde koruma hakki
> devletler hukuku
> teminati altindadir. Avrupa devletleriyle birlikte
> arkaladigimiz rum ve
> ermenilerin guven icinde bulundurulmasini sadece rica
> ettik. Yoksa biz bu
> guvenligi saglayacak gucteyiz...'
>
> Pasa:
>
> -'Arkaladiginiz Yunan ordusunun denizde yuzen
> cesetlerini herhalde gormus
> olmalisiniz. Ordumuz asayisi saglamistir. Izmir limanini
> donanmaniza
> kapatiyorum. Isterseniz, tebanizi gemilerinize
> doldurabilirsiniz.
> Donanmanizin en kisa zamanda limani terk etmesini istiyorum
> !'
>
> Sert sozler karsisinda amiral ne yapacagini sasirdi:
>
> -'Ingiltere'ye savas mi aciyorsunuz ?'
>
> Pasa:
>
> -'Savas acmak mi ? Siz yoksa Sevr antlasmasinin halen
> yururlukte oldugunu mu
> saniyorsunuz? Biz onu coktan yirtip attik bile. Karsimda
> serbestce
> oturusunuzu, sizi konuk saymama borclusunuz ! Fakat
> nezaketimizi kotuye
> kullanmaniza musaade edemem. Su anda hukuken 'baris
> antlasmasi yapmamis' iki
> devletiz. Savas hukuku halen yururluktedir. Gemilerinizi
> derhal
> karasularimizdan cekmenizi size tekrar ve son defa ihtar
> ediyorum !...'
>
> Bir balmumu heykeline dondu amiral...
>
> Sert adimlarla girdigi Mustafa Kemal Pasa'nin odasinda
> oturdugu sandalyede
> kuculdukce kuculdu ve sonunda kekeleyerek: '-
> Affedersiniz !' dedi, yerlere
> kadar egilerek geri geri kapiya gidip disari cikti.
>
> Olay kisa sure icinde sehirde duyuldu...
>
> Ingiliz ve Fransizlar kendi uyruklarini gemilere bindirmeye
> basladilar.
>
> Birkac saat sonra da sessizce cekilip gittiler.
>
>
> Baskumandan, dusmandan kurtardigi Izmir'de gecirecegi
> ilk geceyi yasiyordu.
>
> Mustafa Kemal Pasa İzmir'de ilk gecesini calisarak
> gecirdi. Zengin bir sofra
> hazirlandigi halde ufak tefekle karnini doyurdu ve gec
> vakitlere kadar
> calisti.
>
> Ertesi sabah erkenden uyandik.
> Hafif bir kahvaltidan sonra vilayet konagina gittik.
>
> Vali, Ingiliz konsolosu ile konusuyordu.
> Biz gelince vali ayaga kalkti ve konsolos ile Mustafa Kemal
> Pasa'yi
> tanistirdi. Konsolos iyi Turkce biliyordu.
>
> Pasa valiye sordu:
> -'Konu nedir ?'
>
> Vali anlatti:
> -'Sayin konsolos, ingiliz tebasi vatandaslarla rum ve
> ermeni azinligin guven
> altinda olup olmadigindan endiseleniyorlar. Ben
> kendilerine herkesin guven
> altinda oldugunu bildirdim'.
>
> Mustafa Kemal Pasa konsolosun Turkce bildigini biliyordu,
> buna ragmen
> kendisine valiyi muhatap aldi:
> - 'Ee, peki daha ne istiyormus ?'
>
> Bu soruya konsolos Turkce cevap verdi:
> -'Tebamiz icin hukumetinizden yazili teminat istiyorum
> !'
>
> Pasa:
> -'Ne yani, Yunanlilar zamaninda siz tebanizi daha
> emniyette mi goruyordunuz
> ?'
> Konsolos, kasilarak:
> -'Evet' dedi, 'Yunanlilar buradayken tebamizi
> daha emniyette goruyorduk.'
>
> -'Oyleyse buyrun, tebanizla birlikte Yunanistan'a
> gidin, efendim !'
>
> Konsolos sinirlenerek sesini yukseltti:
> -'Yani majestelerimin hukumetine savas mi aciyorsunuz
> ?'
>
> Pasa:
> -'Siz kiminle neyi konustugunuzu biliyor musunuz ? Ben
> Millet Meclisinin
> baskani ve Turk ordulari baskomutaniyim. Savas acmaya da
> baris yapmaya da
> tam yetkiliyim. Peki siz kimsiniz ?! Hukumetiniz adina
> savas ve baris
> gorusmeleri yapmaya yetkili misiniz ? Boyle bir yetkiniz
> varsa goruselim.
> Yoksa (eliyle kapiyi gosterdi) buyurunuz disariya, efendim
> !..'
>
> Konsolos, Mustafa Kemal Pasa'nin son sozleri uzerine
> sapsari kesildi ve tek
> bir kelime soylemeden kapidan cikti gitti.
>
> Mustafa Kemal Pasa, adamın arkasindan valiye dondu:
>
> -'Bunlara yuz vermeyin vali bey ! Bir donanma onunde
> pisacak, bir blof
> karsisinda yelkenleri suya indirecek bir devletcik
> saniyorlar bizi !
> Kustahlik derecesine bakin, bana 'savas mi aciyorsunuz
> ?' diye soruyor.
> Barut kokan bir odada adamin sordugu seye bak !.. Savas
> halinde degiliz
> sanki !'
>
> Birkac saat sonra, Ingiliz donanmasi komutani hukumet
> konaginin kapisindan
> girerek Mustafa Kemal Pasa'nin odasina yoneldi. Nazik
> fakat ofkeli bir hali
> vardi. Rusen Esref kendisine ne istedigini sordu.
>
> -'Baskomutan Mustafa Kemal Pasa ile gorusmek istiyorum
> !..'
>
> Birlikte odaya girdiler, kapi kapandi.
>
> Amiral:
> -'Cok guc kosullar altinda bir savas kazandiniz, sizi
> asker olarak
> ictenlikle kutlarim. Canakkale'deki basarinizi
> rastlantiya borclu
> olmadiginiz kanitlandi boylece. Buyuk bir askerle
> tanistigim icin memnunum.'
> diyerek ovguler yagdirmaya basladi.
>
> Pasa, bikkin bir ifadeyle:
> -'Bunlari gecin amiral. Cok isimiz var. Asil konuya
> gelin' dedi..
>
> Amiral bu tavir karsisinda bocalayarak konuya girdi:
> -'Izmir'de tebamiz ve sizin azinliklariniz
> ermeniler, rumlar var. Yeni
> askeri yonetim altinda bu insanlarin statusu nedir? Guvende
> midirler ?..'
>
> -'Hic kuskunuz olmasin amiral. Tebaniz ve azinliklar
> hukumetimizin korumasi
> altindadir. Suc islemeyenler, kendilerini guvende
> sayabilirler'
>
> -'Peki suc isleyenler ?'
>
> -'Suc isleyenler sayin amiral, muhtemelen sizin
> ulkenizde de oldugu gibi,
> adaletin huzuruna cikar. Suclu olanlar, cezalarini
> cekerler.'
>
> -'Fakat Pasa Hazretleri, fevkalade gunler gecirdik.
> Yunan ordusundan cesaret
> alan rumlar simariklik yapmis olabilir. Bugun bu insanlar
> yerli halkin
> dusmanligi ile yuz yuzedirler. Ermenilerin biliyorsunuz
> buyuk bir bolumu
> goce zorlandi ve onemli bir bolumu hayatlarini kaybetti. Bu
> ruh haliyle
> Yunan ordusu ile isbirligi yapmis, bazi Turklere zor gunler
> gecirtmis
> olabilirler. Bunlar, fevkalade gunlerin olaylaridir,
> bagislanmasi, hos
> gorulmesi gerekir. Eger bu kisiler halkin husumetine
> birakilacak olursa,
> butun dunya aleyhinize kiyameti koparir !...'
>
> Son cumleye kadar amirali sakince dinleyen Mustafa Kemal
> Pasa, 'dunyanin
> koparacagi gurultu' ile tehdit edilince amiralin sozunu
> kesti:
>
> -'Ustunluk pozunuzu derhal bir kenara koyunuz amiral!
> Milletleri tehdit
> etmekten de vazgeciniz. Ingiltere ve muttefiklerinin
> kiyamet koparip
> koparmayacagini dusunmem bile ! Bunlar memleketin dahili
> isleridir ve de
> sizin bu islere karismaniza musaade etmem. Majestelerinin
> devleti bizim
> azinliklarla ugrasmaktan vazgecsin. Kim ki bize saygi
> beslemez, bizden de
> saygi beklemeye hakki olmaz'
>
> Amiralin yuzu bembeyaz oldu:
>
> -'Ingiliz hukumetinin tebasini her yerde koruma hakki
> devletler hukuku
> teminati altindadir. Avrupa devletleriyle birlikte
> arkaladigimiz rum ve
> ermenilerin guven icinde bulundurulmasini sadece rica
> ettik. Yoksa biz bu
> guvenligi saglayacak gucteyiz...'
>
> Pasa:
>
> -'Arkaladiginiz Yunan ordusunun denizde yuzen
> cesetlerini herhalde gormus
> olmalisiniz. Ordumuz asayisi saglamistir. Izmir limanini
> donanmaniza
> kapatiyorum. Isterseniz, tebanizi gemilerinize
> doldurabilirsiniz.
> Donanmanizin en kisa zamanda limani terk etmesini istiyorum
> !'
>
> Sert sozler karsisinda amiral ne yapacagini sasirdi:
>
> -'Ingiltere'ye savas mi aciyorsunuz ?'
>
> Pasa:
>
> -'Savas acmak mi ? Siz yoksa Sevr antlasmasinin halen
> yururlukte oldugunu mu
> saniyorsunuz? Biz onu coktan yirtip attik bile. Karsimda
> serbestce
> oturusunuzu, sizi konuk saymama borclusunuz ! Fakat
> nezaketimizi kotuye
> kullanmaniza musaade edemem. Su anda hukuken 'baris
> antlasmasi yapmamis' iki
> devletiz. Savas hukuku halen yururluktedir. Gemilerinizi
> derhal
> karasularimizdan cekmenizi size tekrar ve son defa ihtar
> ediyorum !...'
>
> Bir balmumu heykeline dondu amiral...
>
> Sert adimlarla girdigi Mustafa Kemal Pasa'nin odasinda
> oturdugu sandalyede
> kuculdukce kuculdu ve sonunda kekeleyerek: '-
> Affedersiniz !' dedi, yerlere
> kadar egilerek geri geri kapiya gidip disari cikti.
>
> Olay kisa sure icinde sehirde duyuldu...
>
> Ingiliz ve Fransizlar kendi uyruklarini gemilere bindirmeye
> basladilar.
>
> Birkac saat sonra da sessizce cekilip gittiler.
>
Hakkhan- Moderatör
- Mesaj Sayısı : 219
Yaş : 32
Nerden : Mersin
Kayıt tarihi : 26/08/08
Geri: İşte Devlet Adamı
işte liderlik bu..teşekür hakkhan...eline sağlık..
Halil Erol- Mesaj Sayısı : 509
Yaş : 61
Nerden : Bergama/İzmir
Kayıt tarihi : 27/07/08
Geri: İşte Devlet Adamı
Önemli değil abi.
Hakkhan- Moderatör
- Mesaj Sayısı : 219
Yaş : 32
Nerden : Mersin
Kayıt tarihi : 26/08/08
Geri: İşte Devlet Adamı
eline sağlık
ısparta35- Mesaj Sayısı : 95
Yaş : 48
Nerden : ısparta-yalvaç
Kayıt tarihi : 25/11/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Salı Tem. 21, 2020 10:35 am tarafından dutluca-bilecik
» Eviciklenmek
Salı Tem. 21, 2020 10:29 am tarafından dutluca-bilecik
» Evtenlemek
Salı Tem. 21, 2020 10:21 am tarafından dutluca-bilecik
» Songurlamak
Salı Tem. 21, 2020 10:14 am tarafından dutluca-bilecik
» hunna
Salı Haz. 18, 2019 3:29 pm tarafından dutluca-bilecik
» Özene bezene
Salı Haz. 18, 2019 3:08 pm tarafından dutluca-bilecik
» Bele bağlanan kuşak
Çarş. Haz. 12, 2019 11:33 am tarafından dutluca-bilecik
» ÜNLEYİVER
Çarş. Haz. 12, 2019 11:29 am tarafından dutluca-bilecik
» Yörüklerin yaşadığı yerler gibi ufku açıktır.
Çarş. Haz. 12, 2019 11:10 am tarafından dutluca-bilecik