FORUM YÖRÜK ALEMİ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Similar topics
    Arama
     
     

    Sonuç :
     


    Rechercher çıkıntı araştırma

    En son konular
    » Mızmar gitmek
    Orman Yangınları ve Keçilerin Önemi EmptySalı Tem. 21, 2020 10:35 am tarafından dutluca-bilecik

    » Eviciklenmek
    Orman Yangınları ve Keçilerin Önemi EmptySalı Tem. 21, 2020 10:29 am tarafından dutluca-bilecik

    » Evtenlemek
    Orman Yangınları ve Keçilerin Önemi EmptySalı Tem. 21, 2020 10:21 am tarafından dutluca-bilecik

    » Songurlamak
    Orman Yangınları ve Keçilerin Önemi EmptySalı Tem. 21, 2020 10:14 am tarafından dutluca-bilecik

    » hunna
    Orman Yangınları ve Keçilerin Önemi EmptySalı Haz. 18, 2019 3:29 pm tarafından dutluca-bilecik

    » Özene bezene
    Orman Yangınları ve Keçilerin Önemi EmptySalı Haz. 18, 2019 3:08 pm tarafından dutluca-bilecik

    » Bele bağlanan kuşak
    Orman Yangınları ve Keçilerin Önemi EmptyÇarş. Haz. 12, 2019 11:33 am tarafından dutluca-bilecik

    » ÜNLEYİVER
    Orman Yangınları ve Keçilerin Önemi EmptyÇarş. Haz. 12, 2019 11:29 am tarafından dutluca-bilecik

    » Yörüklerin yaşadığı yerler gibi ufku açıktır.
    Orman Yangınları ve Keçilerin Önemi EmptyÇarş. Haz. 12, 2019 11:10 am tarafından dutluca-bilecik

    Nisan 2024
    PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
    1234567
    891011121314
    15161718192021
    22232425262728
    2930     

    Takvim Takvim

    Sayaç
    Website counter
    Dost Siteler
    www.yoruklerobasi.com
    http://www.forumyoruk.com


    ****** Diyor ki

    A


    Orman Yangınları ve Keçilerin Önemi

    Aşağa gitmek

    Orman Yangınları ve Keçilerin Önemi Empty Orman Yangınları ve Keçilerin Önemi

    Mesaj tarafından İbrahim ÖNDER Çarş. Ağus. 13, 2008 11:43 am

    Orman Yangınları ve Keçi Düşmanlığı


    Yazın gelmesini çok severim, ancak orman yangınları çıkacak diye de hep endişelenirim. Bu yaz bir tarafta ülkenin yükselen sıcak gündemi, diğer taraftan artan küresel düzeydeki kuraklık ve sıcaklar ile birlikte çıkan orman yangınları da hepimizi üzmektedir.

    İki gündür Mersinin Gülnar ilçesinde meydana gelen yangında iki kişi yaşamını yitirdi, yaklaşık 50 kişi dumandan etkilendi, 200 baş hayVan yandı, 9 köyün yangından etkilendiği belirlendi. Yangının büyüklüğü uydulardan çekilen fotoğraftan da görülüğü gibi dumanları Kıbrıs adasının üzerine kadar yayılmış durumdadır. Bir tarım bilimcisi ve ekoloji gönüllüsü olarak bu yangına duyarsız kalınmaması gerektiğini düşünüyorum.

    2008 yılı içinde şu ana kadar 642 orman yangını meydan geldi ve bu yangınlardan 18000 dekar orman alanı yanmıştır. Orman yangınlarının bir çok nedeni var. Bir önceki yazımda da belirttiğim gibi çoğunlukla %95 oranında insandan kaynaklandığı artık resmi ağızlardan duyurulmaktadır.

    TEMA Vakfı orman yangınları ile mücadele için alınması gereken önlemleri

    şöyle sıralamaktadır

    Yangın Eylem Planı Hazırlanmalı,

    Bilinçlendirme Kampanyası Sürdürülmeli,

    Erken Uyarı Sistemi Geliştirilmeli,

    Erken Müdahale Yöntemleri Geliştirilmeli,

    Hava Söndürme Araç Sayısı Artırılmalı,

    Yanmayan Servi ve Akasya Gibi Ağaçların Dikimi de Önemli,

    Yangın Emniyet Yolları Açılmalı,

    Mesire Yerlerinin Yasaklanması Gündeme Gelmedir

    Temelde insan faaliyetleri yanında, yanlış enerji hatlarının ormanlık alanlardan geçirilmesi de nedenler arasındadır. Şimdilik elektrik kablolarının geçirildiği alanlar temizleniyor. Doğrusu artık elektrik hatlarının yer altına taşınması bir çok yönden güven oluşturacaktır.

    Orman yangın kuşaklarının oluşturulmaması, bunun için orman içinde belirli alanların oluşturulması ve yangının yayılmasının önlenmesi açısından önemlidir.

    Keçi Orman İçin Zararlı Değil Yararlı da Olabilir

    En önemlisi de orman diplerinin temizlenmemesidir. Orman diplerinin temizlenmemesi ve yapılan ihmaller yangınların hızla yayılmasına neden olmaktadır.

    Tabii bütün bunlar orman yönetimi açısından önemli stratejilerdir. Uzun zamandır yüksek yapılı bitkilerin kök biyolojisini çalıştığım için ağaca ve ormana ayrı bir ilgi duymaktayım.

    Orman Mühendisleri Marmara Bölgesi Başkanı Prof.Dr.Uçkun Geray ise iklimin kuraklaşması ile başlayan yangınların arttığını, yangın söndürme ekonomisi uygulanması gerektiğini belirtti. Ancak bütün bu önlemlere rağmen doğanın kendi yöntemleri ve ekolojisine de dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

    Özellikle doğanın ve ekolojinin yasalarından biri de keçinin ekosistemdeki

    yeridir. Akdeniz bölgesinin orman yangınları bakımından diğer bölgelere göre daha az etkilendiği belirtilmektedir. Yangının nedenini tam olarak bilmiyoruz ancak Akdeniz bölgesinde meydana gelen yangınlar ile birlikte aklıma kıl keçilerinin varlığı gelir.

    Keçi Akdeniz Bitki Örtüsü İçin Zararlı mı?

    Orman yangınları söz konusu olduğunda konuyu bilen bilim insanları için hep akla keçiler gelir. Genelde keçiler orman için zararlıdır diye suçlu ilan edilir. Hatta bazıları için ormana zarar veriyor gerekçesiyle soyu tükensin diye fetva da verilmektedir. Ancak gerçeğin kendisi öyle değildir. Akdeniz maki bitki topluluğunun olduğu alanlarda belki daha eski olan tarihi kayıtlı bilgi ile MÖ 4000 yıllarından bu yana yaşadığını tahmin ettiğimiz Latincesi Capra İngilizceci Ordinary Goat olarak bilinen kıl keçileri doğanın bir parçası olarak varlıklarını günümüze kadar sürdüregelmişlerdir. Bir yandan doğanın bir parçası olan keçilerin doğanın düşmanı ilan etmek doğanın diyalektiğine aykırıdır. Her türlü arazi koşullarına adapte olabilmesi ve manevra yeteneği yüksek olan kıl keçisi genelde düz ovada beslenmek yerine orman ve kayalık alanda beslenmeyi daha çok tercih etmektedir.

    Doğaya Saygı, Keçiye Saygı Ormanı Yangından Korur

    Orman yangınları konusundaki en önemli yönetim, anlayışıma göre dip temizleme işlemidir. Bilindiği gibi keçinin otlandığı makilik Akdeniz ekosisteminde dip temizlemeden dolayı daha az yangın çıktığı da bilinen bir gerçektir.

    Ülkemizde Akdeniz havzasında 100 milyon hektarlık alan kaplayan ve Akdeniz iklim tipinin klimaks bitki örtüsü olan makiliklerin varlığını bugüne kadar taşımasında keçilerin varlığı da inkar edilemez. Keçinin hep maki bitki örtüsüne sahip ormanlar üzerinde baskı unsuru olduğu söylenir. Bu nedenle ormanların genç fidanlarını yok ettiği iddia edilir. Evet ormanların genç fidanlarına zarar verdiği doğrudur, ancak keçilerin olduğu ortamda ormanların varlığını günümüze kadar sürdürdüğü de bir başka geçektir. Ancak unutmamak gerekir ki orman yangınlarının neredeyse tamamına yakınının nedeni insan faktörü ve açılan alanların doğaya uygun olmayan baskı, yeni kesim, tarla açma ve kültür ormanı alanlarından kaynaklandığını belirtmek gerekir.

    Kontrollü Keçi Otlatılması Yararlıdır

    Dünya bilim çevrelerinin önerdiği ve bizim orman bakanlığının da kabul ettiği "keçiler ormanların fahri dip temizleyicileri" ifadesi çok anlamlıdır. Keçilerin orman içinde yarattıkları seyreltme olayı ve açtıkları patika yollardan dolayı hem yangın çıkması ve yayılması engellenmiş olmakta hem de yangın çıkması olasılığında iç alanlara ulaşılmasında yarar sağlayan etkisi bulunmaktadır. Kemirgen ve selülozu yüksek bitkileri tercih eden keçiler makiliklerde bir tarafta dipte biriken otları temizlerken diğer taraftan ağaçları üst dallarını 1.5-2 m kadar tırmanarak besinlerini sağlarken doğal olarak ağaçları budayarak yangından korur. Keçinin olmaması durumunda diğer otlar gelişiyor ve yazın kuruyan otlar mercek etkisi yapan cam kırıkları nedeniyle yangına davetiye çıkarılmaktadır.

    Özellikle makilikler arasında koridorlar açarak olası yangınları önlemeleri ormancılar tarafından benimsenmektedir. Keçilerin sürgünlerin olduğu dönemin dışında otlatılması bu konuda orman köylülerinin bilinçlendirilmesi ve ormanın sürdürülebilirliğinin sağlanması bakımından önemlidir. Özellikle vurgulanması gereken KONTROLLÜ OTLATMA ve keçi yetiştiricilerinin bilinçlendirilmesi orman yangınlarının önlenmesi ve ormanların doğasına uygun korunması için yapılması yararlı bir işlemdir..

    Bilim İnsanları Keçi-Ekosistem-Yangın İlişkisini Araştırmalıdır

    Kaldı ki yangınlar çoğunlukla rantın yüksek olduğu müdahaleli alanlarda çıkıyor. Yeni veya yenilenen dikim alanları başta olmak üzere ekosistemin taşıyamayacağı ağaçlandırma alanlarında yangının çıktığını söylersek yanlış olmaz.

    Maki bitki örtüsü kendi sürdürülebilirliği en yüksek olan bir bitki topluluğu olup yangın çıkması olasılığı daha az olan korumalı bir bitki örtüsüdür. Yarı kurak, uzun süren yaz sıcaklarının bulunduğu coğrafyalarda makinin kendini sürdürmesi başka türlü de açıklanamaz. Söz konusu alanlarda keçinin sistemden çekildiği durumlarda otsu türlerin çoğalması ile yangına hassas hale gelir ve alanların yangınla tahribatı artar. Nihayet bunun en açık örneği ülkemizin Akdeniz Bölgesinde Ege ve diğer bölgelere göre daha az yangın çıkmaktadır. Bu konuda ormancılar, toprak ve ekoloji bilimcilerininin ortak araştırma yapması çok yararlı olacaktır.

    Keçi Orman Dostudur Sorun İnsandan Kaynaklanıyor

    Son yıllarda doğal bitki örtüsüne ve binlerce yıllık adaptasyona rağmen bir üst Klimaks bitki örtüsünün sisteme alınması ile başlayan kültür ormancılığının toprak, besin ve su talebinin fazla olması nedeniyle hem başarılı olmamakta hem de yangına davetiye çıkarılmaktadır.

    Bu bağlamda Orman Bakanlığına bağlı Ağaçlandırma Genel Müdürlüğünün konuyu yeniden dikkate alarak tek bitki yerine doğaya adapte olMuş bitki türleri zenginliğine dönmesi ve keçi ile maki bitki örtüsünün korunmalı duruma getirilmesi yararlı olacaktır. Bu bağlamda insanın doğaya müdahalesi

    durdurulmalıdır.

    Doğayı kendi haline bırakırsan doğa daha başarılı bir denge içinde yaşamını sürdürecektir. Doğa günümüze kadar aslan ve kaplan gibi geviş getiren hayVanları yiyerek beslenen hayVanlarla dengeyi bozmadığı gibi ağaçların fidanlarını yiyen keçiler de tükenmedi. Doğa kendi dengesini kendisi kurmakta ve ihtiyacı kadarını tüketmektedir. Asıl sorunu gözü doymayan, bir anda binlercesini yok eden insanda aramak gerekir.

    Doğanın yasalarının bilinmesi doğanın yönetilmesine büyük katkı sunulmasına yardımcı olacaktır. Doğayı bilmeden kulaktan dolma bilgiler ile yola çıkılması durumunda keçiler "günah keçisi" olurlar.

    i Sayısını Artıralım, Ormanları Yangından Daha İyi Koruyalım

    Keçi ile doğanın otlatılması ormanların yangından kurtarılması bakımından nemli bir unsur ocaktır. Onun için Orman Bakanlığının keçi sayısını azaltması değil tam terinse artırması, orman köylüsüne destek çıkması ve koruması önerilmedir. Doğal alanların kontrollü keçi otlatmasına açılması, bölge çiftçisi ve köylülerinin geçim kaynağı olabileceği gibi, sağlıklı süt ve beslenmesi için de yararlı olacaktır.

    Keçiyi bilmeden düşman ilan etmeyelim, yararlı hayVanın hakkını verelim. nsan olarak tahrip ettiğimiz, yakıp yıktığımız doğamızın zararını keçiye yüklemekten vazgeçelim. Doğaya ve keçiye saygı, insana ve ormana saygıdan geçer. Keçi ile uğraşmaktan vaz geçelim insanımızı duyarlı ve bilinçli duruma getirecek süreçlere taşımanın yollarını arayalım.

    Güzelim ülkemizin doğal kaynaklarını doğru tanıyalım, ekolojimizi iyi

    koruyalım, sürdürülebilirliğin ilkelerine değer verelim. Ülkemizin eğitimli

    insanlarının orman yangınları konusunda biraz daha duyarlı olması, çevresini başta sigara izmariti, şişe ve diğer mercek etkisi yaratacak materyalleri ormanlık alana atmamaları konusunda toplumun eğitilmesi ve uyarılması yararlı olacaktır. Hepimiz bu coğrafyanın her yönden yaşanılabilir olmasından sorumluyuz. Küçük çıkarlarımız için değil, güzel geleceğimiz için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirelim.


    Kaynak: Turk.internet.com
    İbrahim ÖNDER
    İbrahim ÖNDER
    Site Kurucusu
    Site Kurucusu

    Erkek Mesaj Sayısı : 525
    Yaş : 51
    Nerden : İzmir
    Kayıt tarihi : 27/07/08

    http://yorukalemi.tr.gg

    Sayfa başına dön Aşağa gitmek

    Sayfa başına dön

    - Similar topics

     
    Bu forumun müsaadesi var:
    Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz