Gönül yelpazesi

[dutluca-bilecik]

Hırdavatcı cami önüne tezgahını açmış satışa başlamıştı.Tezgahın önü kalabalıktı camiden çıkan cemaat ihtiyacını karşıluyordu.Bende ihtiyaç olabilecek malzemelere bakarken bir tanıdığım tezgah sahibini işaret ederek bak bu da sizden yörük diyerek tanıştırdı.Bende manav olan tanıştıran tanıdığıma ne o manav olsa tanıştırmıyacakmıdın diye espiri yapınca tanıdığım yörükleri tanıştırmak sevaptır diyerek gülümsedi.Sonradan aydın yörüklerinden olduğunu öğrendiğim bu tezgah sahibi ile ayak üstü muhabbete başladık.Yörük aliden demirci efeden atçalı mehmet efeden sohbet açılıp genişleyince tezgah sahibi tezgahı falan unuttu alıcılar muhabbet bırakın bana şunu ver bunu ver denesini bile duymuyordu.Ancak kolunu dürtmesi ile kendine gelebiliyordu.Baktımki muhabbet işini engelliyor ayrılmak istedim bırakmıyordu.Boş ver bugünde az kazanayım diyordu.Kazandığım bu muhabbet varken ticari kazancın lafımı olur diyordu.Yakın kahveden ısmarladığımız çayları içerken antepten urfadan başlayıp toroslar ege marmaradan samsun bafraya kadar gönül yelpazesi yaptık.Bir daha buluşmak dileği ile ayrıldık.