FORUM YÖRÜK ALEMİ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Similar topics
    Arama
     
     

    Sonuç :
     


    Rechercher çıkıntı araştırma

    En son konular
    » Mızmar gitmek
    Çakırcalı Mehmet Efe EmptySalı Tem. 21, 2020 10:35 am tarafından dutluca-bilecik

    » Eviciklenmek
    Çakırcalı Mehmet Efe EmptySalı Tem. 21, 2020 10:29 am tarafından dutluca-bilecik

    » Evtenlemek
    Çakırcalı Mehmet Efe EmptySalı Tem. 21, 2020 10:21 am tarafından dutluca-bilecik

    » Songurlamak
    Çakırcalı Mehmet Efe EmptySalı Tem. 21, 2020 10:14 am tarafından dutluca-bilecik

    » hunna
    Çakırcalı Mehmet Efe EmptySalı Haz. 18, 2019 3:29 pm tarafından dutluca-bilecik

    » Özene bezene
    Çakırcalı Mehmet Efe EmptySalı Haz. 18, 2019 3:08 pm tarafından dutluca-bilecik

    » Bele bağlanan kuşak
    Çakırcalı Mehmet Efe EmptyÇarş. Haz. 12, 2019 11:33 am tarafından dutluca-bilecik

    » ÜNLEYİVER
    Çakırcalı Mehmet Efe EmptyÇarş. Haz. 12, 2019 11:29 am tarafından dutluca-bilecik

    » Yörüklerin yaşadığı yerler gibi ufku açıktır.
    Çakırcalı Mehmet Efe EmptyÇarş. Haz. 12, 2019 11:10 am tarafından dutluca-bilecik

    Mart 2024
    PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
        123
    45678910
    11121314151617
    18192021222324
    25262728293031

    Takvim Takvim

    Sayaç
    Website counter
    Dost Siteler
    www.yoruklerobasi.com
    http://www.forumyoruk.com


    ****** Diyor ki

    A


    Çakırcalı Mehmet Efe

    Aşağa gitmek

    Çakırcalı Mehmet Efe Empty Çakırcalı Mehmet Efe

    Mesaj tarafından İbrahim ÖNDER C.tesi Ağus. 16, 2008 11:46 am

    Çakırcalı Mehmet Efe



    Çakırcalı Mehmet Efe, 1871'de İzmir'in Ödemiş ilçesi'ne bağlı Türkönü Köyü'nde doğmuş Ege efelik kültürünün en ünlü simalarından biridir.

    Ege Bölgesi'nde efe kültürü (efelenmeler) 17. yüzyıla dayanır. Osmanlı İmparatorluğu'nun yapısında meydana gelen askeri ve sosyal değişikliklerin süvari ve kervancı olarak geçimini sağlayan eski akıncıları işsiz bırakması, hükümetler tarafından vergi tahsilatında kullanılan ayanların derebeyi eğilimleri, bitmeyen savaşlar, sonu gelmeyen asker istekleri ve giyim kuşam yasağı zeybek lerin birer ikişer dağa çıkmasına sebep olmuştur. Anadolu'yu Türkleşmesinde temel rol oynayan akıncı torunu zeybekleri zaman böylece kanunun dışına itmiştir.

    Ayrıca, Büyük Menderes Nehri, Küçük Menderes Nehri ve Gediz Nehri'nin uygarlıklar beşiği vadilerinde savunması kolay, kaçış yolları açık dağ köylerinin bulunması, bunları yörenin efeleri ve onların zeybekleri için barınma yerleri haline getirmiştir. Vadilerin verimli ovalarını çeviren engebeli dağlar takip kuvvetlerine yakalanmadan yaşamayı kolaylaştırmıştır. Bazı zeybekler zamanla sivrilerek, devletin otorite boşluğunda kendi otoritesini kurarak, yöre halkının çare aradığı bir merci haline gelmiştir. Efelerin yerini öğrenerek kapılarını aşındıran halkın başlıca şikayetleri ayanların baskısı olmuştur. Bunun dışında cami, yol, çeşme ve düğün yardımı gibi istekler efelere iletilmektedir. Çözümüne katkıda bulunulan her sorun efenin ününe ün katmış, otoritesini sağlamlaştırmiştir. Bunlar bir süre sonra öykülere, türkülere konu olmuşlardır.

    Ege'de efeler başlangıçta genellikle namus ve gururun yol açtığı olaylar nedeniyle dağa çıkmışlardır. Haksızlık, kişisel gurur ve hırslarından dolayı işledikleri bazı suçlar unutulmuş, geriye onları kahraman yapan olaylar kalmış, eklemelerle efsaneleşerek dilden dile dolaşan serüvenleri zamanın gençlerinde bir efeye kızan olarak üne ve saygınlığa kavuşma arzusu uyandırmıştır. Çakırcalı Mehmet Efe de efelerin en önemlilerinden biridir. Çakırcalı birçok kurallar getirerek efeliğe şan ve onur kazandırmıştır. Kendisinden önce Atçalı Kel Mehmet Efe gibi gerçek bir siyasi düzen kurma yolunda ilerlememiş olsa da, belli bir adalet anlayışını herzaman temsil etmiştir. Kendisinden sonra Yörük Ali Efe, Demirci Mehmet Efe ve diğerleri bu etik değerlere bağlı kalarak Kurtuluş Savaşı'nda de efeliğe şan ve şeref getirmişlerdir.

    Bir zaptiye çavuşunca öldürülen (ve kendisi de efe olan) babası Çakırcalı Koca Ahmet Efe'nin öcünü almak amacıyla, 1893'te dağa çıkmıştır. Yanında, babasının da kızanlarından olan tecrübeli Hacı Eşkiya vardır. Dağa çıktıktan bir süre sonra ilk olarak zalimliği ile tanınan Mustafa Ağa'nın evini basar. Ağayı halka zulüm etmemesi için uyararak 200 altınına el koyar. Ardından da Kızoğlu Mehmet Ağa'yı dağa kaldırarak, yüklü oranda fidye alır. Eylemlerinden elde ettiği parayı halka cömertçe dağıtır. Özellikle Ödemiş dolayında köylerde genç kızlara çeyiz parası verir, giysisi olmayanı giydirir, evi olmayana ev yaptırır. Hatta köprüler, yollar inşa ettirilmesine önayak olur. Halkın sempatisini kazanması sayesinde köyler ve yörük obaları ona yataklık ederler.

    İzmir'den fidye için kaçırdığı bir İngiliz leydisinin de, fidye ödendikten sonra, bir süre daha kendi arzusuyla Çakırcalı'nın yanında dağda kaldığı rivayet edilir.

    Adını kullanarak eşkıyalık yapanlara veya efeliğin adını kirletenlere de acımasızca davranır. Bu çerçevede, Çakırcalı’nın adını kullanarak bir köyü basan ve köylünün kızını kaçıran Arnavut çetesine verdiği ceza, halka zulmedenlere duyduğu öfkenin örneğidir. Dokuz kişilik bu çeteyi saldırdıkları köye getirerek yaptıklarını halkın önünde söyletir, sonra ateşe atarak yakar. (Bu arada, Çakırcalı Mehmet Efe'nin babası Çakırcalı Koca Ahmet Efe'nin Abdülaziz döneminde İstanbul'a giderek padişahın sevgisini kazanan, onunla güreşe tutuşan, ondan payeler alan efelerden biri olduğunu belirtmek gerekir. Abdülaziz'e duydukları sempati ile devlete bir dönem boyunca ısınan efeler 93 Harbi'nde müstakil taburlar oluşturarak savaşmışlardır. )

    Sonraları Kayaköy'de eşraf kızı Fatma Hanım'la ikinci evliliğini yapan Çakırcalı, bu beldede Rum inşaat ustalarına bir konak inşa ettirmiştir.

    10 Aralık 1910 günü Nazilli'de Karıncalı Dağları'nda Rüştü Kobaş komutasındaki Düzce ve Adapazarı yöresinden toplanmış Kafkas göçmenlerinden oluşan bir gönüllü zaptiye birliğiyle girdiği bir çatışmada öldürülmüştür.

    Çakırcalı, öldürüldüğü dönemde, Aydın bölgesinin meşhur ağa ailesi Arpazlılar dan Arpazlı Osman Ağa'nın yıkılmış bulunan ve halkın kullandığı Menderes Köprüsü'nü tamir ettirmemesi üzerine Nazilli yakınlarındaki Arpaz köyünü basar, ağanın evini ateşe verip, ağayı kaçırmış bulunmaktaydı (Çakırcalı köprüyü tamir ettirmesini evvelce ağaya tembih etmiş, hatta bir keresinde, rivayete göre, namaza durarak, kızanlarına ağayı sille tokat dövdürmüş, ağa tamir sözü vermedikçe de namazı kesmemiş, ağanın tamir için belirttiği süreyi -6 ay, 5 ay, 4 ay- beğenmedikçe de, iki rekat daha namaz kılmış, ağanın "Çakırcalı, ne bitmez namazmış bu! Tezi yok, hemen tamir ettireceğim!" sözünü aldıktan sonra da "Es-selâmü aleykum ve rahmetüllah" diyerek namazı bitirerek, ağayı salıvermiştir.)

    Kılavuz olarak kullandığı bir çobanın takip edilmesi (kimi kaynaklara göre ihbarı) üzerine Karıncalı Dağı kuşatılır. Çıkan çatışmada Çakırcalı ölür. Çakırcalı'nın cesediyle birlikte, halka zulmeden Osman Ağa'nın cesedi de bulunur. Çakırcalı ölüme giderken bile halka zulmedenleri cezasız bırakmamıştır. Çakırcalı'nın ölümüne ilişkin olarak ise, Rüştü Kobaş kardeşi Osman Kobaş tarafından öldürüldüğünü raporunda belirtmişse de, kızanı Hacı Mustafa'nın öldürdüğünü, veya çatışma esnasında bir serseri kurşuna kurban gittiğini öne sürenler de bulunmaktadır.

    Belirtildiğine göre, zaptiyelerle başlayan müsademede kendi kızanı (arkadaşı, adamı) tarafından yanlışlık sonucu öldürülmüştür. Cesedi ilk karısı Iraz (Raziye) Hanım tarafından tanınmıştır. Cesedi günlerce Ödemiş belediye meydanında asılı kalmış, daha sonra orada gömülmüştür. Aradan 15 yıl geçtikten sonra karısı Raziye Hanım tarafında köyünde defnedilmiştir. Mezarı ziyarete giden yöre halkı için, mezar mahalline girmeden önce Çakırcalı'dan "destur" istemek adet haline gelmiştir.

    Efelik kariyeri boyunca tam 159 kişiyi bizzat öldürdüğü öne sürülür. Adına yakılmış meşhur Ödemiş'in Kavakları türküsünde ( sonradan İzmir'in Kavakları olarak değiştirlen ve yöresinde hala Ödemiş Kavakları olarak bilinip söylenen ) Çakıcı olarak anılan Çakırcalı Mehmet Efe 'dir (türküde "Kamalı Zeybek" şeklinde anılan da bir başka efedir). Türkünün sözleri şöyledir:

    İzmir’in kavakları
    Dökülür yaprakları
    Bize de derler Çakıcı
    Yar fidan boylum
    Yakarız konakları


    Selvim senden uzun yok
    Yaprağında düzüm yok
    Kamalı da zeybek vuruldu
    Yar fidan boylum
    Çakıcı’ya sözüm yok
    İbrahim ÖNDER
    İbrahim ÖNDER
    Site Kurucusu
    Site Kurucusu

    Erkek Mesaj Sayısı : 525
    Yaş : 51
    Nerden : İzmir
    Kayıt tarihi : 27/07/08

    http://yorukalemi.tr.gg

    Sayfa başına dön Aşağa gitmek

    Sayfa başına dön

    - Similar topics

     
    Bu forumun müsaadesi var:
    Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz