Yörük atası tanıdı

[dutluca-bilecik]

Boynumuzda görünce yörük atkısını yaşlı yörükatası hel gel yeğenim bir çayımızı iç dedi kahvehanenin önünde.Yüzüde sesi gibi sıcaktı şöyle bir baktığımda.Buyura katılmak gerek öz deyişi ile kendimizi yanındaki sandelyede bulduk.Yaşı seksene merdiven dayamıştı.Onun yaşındakiler de birbirini tanıyan hele yörükler arasında birbirini tanuyan o kadar çoktuki köyü yeri ayrı olsada muhakkak bir tanıma kaynaşma oluyordu.Bu yörük atası ilede asker arkadaşı bizim köyde komşumuz çıkınca muhabbet esnasında sohbet iyicene koyulaşıvermişti.Etrafımızı düğüne gelen diğer konuklarda almış muhabbete katılmışlardı.Anladımki biz yörüklerin herbiri yörük kocası ve atası birer derya.Geçmişini öyle iyibiliyorlardıki onları dinlerken bunları yazıya dökebilecek yazarlarımızın olup gelecek nesillere aktarılması çok önemli olacaktır.Muhabbet ederken düğünün sonuna geldiğimizi hanımın beni aratmasından anlayabildim.Kapanalan köylü bu yörük atası ve çevremizdeki diğer yörük ata ve kocalarından ayrılırken iskana tabi tutulan yörüklerin obalarından ayrılırkenki duygu ve düşünceleri yaşadım bir an.Hanıma niye acele ettin diye söylenirken sabahı yapıverseydin bari dedi.