KONA GÖÇE

[dutluca-bilecik]

Yörük yürüyen yürüyen türktür.Aslımız yörük neslimiz yörük yörürüz evvelallah deyişi atalarımızın dilinden düşürmediği bir tekerlemedir.Nasıl diilerinden düşürsünlerki yürümek hareket etmek yaşam biçimi olmuş yüzlerce yıl.Türkistandan anadoluya binlerce klm yolu ya yürümüşler ya at sırtında gelmişler kona göçe.Anadoluki dünyanın en güzide yeri burada tutunmak kolaymı.Bizansı arabı acemi ermenisi gürcüsü ile yurt edinme mücadelesi hiç de kolay olmamış.Düşmanın biri halledilmiş arkasından diğeri hemen sırada yerini almış mücadele hiç bitmemiş.Bin yıl sonra hale günümüzdede sürmüyormu.Bu güzide topraklarda o kadar gözü olan bu naciz millete o kadar kin besleyen varki devamlı uyanık ve hazırlıklı olmanın önemi bin yıldır hiç azalmamış devam etmektedir.Atalarımız zor tabiat ve yaşam koşulları ve düşmanları ile başetmesini bilerek bu topraklarda tutunmuşlardır.Adalet ve hoş görü ile bu toprakları yönetirken mazlumların güvenli limanı olmuş başı dara düşen mezalime uĞrayan güvenli yer olarak dün Osmanlıyı görmüş bu gün Türkiyeyi görmektedir.Neden diye biz yörüklere sormuyorum ama dinimizin emirleri ve yörüklerin sağlam adet ve hoş görüsü birleşince güvenli liman oluşmuş sapasağlam yerinde durmakta ve durmaya devam etmektedir.Dün Balkan ve Kafkasya göçmenleri Osmanlı zamanında buğün Irak Suriye mültecileri Türkiye zamanında bu güvenli limanda yaşamaktadır.Çerkes mülteciler Osmanlı zamanında mezalimden kurtulup anadoluya sığındıklarında Yörüğün çadırına sığındık diyerek kadirşinaslıklarını ifade etmişlerdir.Koyun keçi ve bir çadırından başka serveti olmayan kona göçe yaşayan köyü kasabası hanı sarayı dikili mezar taşı dahi bulunmayan atalarınızın meğer kıl çadırı ne kadarda konuksevermiş dememek mümkünmü bunu biz söylemiyoruz kadirşinaslar ifade ediyor ne mutlu atalarımıza.